TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

YAPI DENETİM KANUNU DEĞİŞİKLİK TASLAĞINDA 5. VERSİYON

YAPI DENETİM KANUNU DEĞİŞİKLİK TASLAĞINDA 5. VERSİYON
MERKEZ
31.05.2013

TMMOB tarafından kurulan ve Odamızın da aktşf olarak yer aldığı YAPI DENETİM Çalışma Grubu çalışmalrı devam ediyor. 12 Nisan 2012 tarihinden bu yana devam eden Yapı Denetim Kanunun da değişiklikler merkezi otorite tarafından beşinci kezdir değiştiriliyor.

Odamıız temsilen Sn. Redife KOLÇAK‘ın katıldığı ve 09.05 tarihinde gerçekleştirilen değişiklik gündemli son toplnatısında bulunanan TMMOB Yapı Dentim Çalışma Grubu 12 Nisan 2012 yılından itibaren gerçekleştirilen kanun değişikliği hakkında  Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği‘nin Odamızı  29 Nisan 2013 tarih, 871 sayılı yazısı ile bilgilendirmiş lduğu "T.C.Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü‘nün 19 Nisan 2013 tarih ve 11968226-310.99-3751 sayılı yazısı ile "Yapı Denetimi Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı" ile "3194 Sayılı İmar Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı" nın, TMMOB‘ne iletilmiş olan değişikliklerin 5. versiyonu üzerinde çalışmalarına devam etmektedir.

 

Odamızın Birliğimize görüş sunmka üzere yapmış olduğu tespitler; 

  • yapı denetimi kanun tasarısı ve imar kanunu ile birlikte toplam 12 kanunda değişiklik öngören "torba kanun taslağı" ve bakanlıkça iletilmemesine karşın Kasım 2013 tarihinde kamuoyuna yansıyan "torba kanun taslağı" ile aynı yaklaşımda hazırlandığı ve hatta söz konusu iki taslağın tekrar bir arada ele alınarak kısmi değişiklilerle gündeme getirilmiş olduğu,

 

  • son gelen iki kanun tasarısı taslağının - aslında bakanlıkça hazırlanan önceki torba kanun taslaklarının ikiye ayrılması ile elde edilen iki taslağın - hazırlanış gerekçelerinin öncekilerden hiç de farklı olmadığı; yaklaşık bir yıllık süreçte, meslek odalarının görüş ve önerilerinin değerlendirilmediği, başından itibaren aynı anlayışın ısrarla devam ettirildiği,

 

  • Yasa taslağı mühendislik ve mimarlık hizmet alanını düzenlerken, yönetişim ilkesine aykırı olarak hazırlanış yöntemiyle, usul yönünden hukuka ve demokratik katılım ilkelerine aykırıdır. Bakanlıkça izlenen yöntemde demokratik katılım ilkesi yok sayıldığına göre, bu tutumun gerekçesi, Meslek Odalarının ya esasa ilişkin bir fikir üretemeyeceği ya da fikirlerinin bir öneminin olmadığının ön kabulü olduğu,

 

  • taslak, mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin icra koşullarını tümden değiştiren, bir mühendis ve mimarın bir sermaye şirketi dışında serbest olarak çalışma olanağını neredeyse tümden ortadan kaldıran, yapı üretim ve denetim sürecindeki mühendislik ve mimarlık projeleri arasındaki bağı koparan bir niteliğe sahi olduğu,

Söz konusu taslağın, Bakanlıkça bundan bir yıl önce, 12 Nisan 2012 tarihinde görüş istenmek üzere gönderilen taslaktan kısmi farklılıklar içermesi nedeniyle, anılan taslağın gerekçesini bir kez daha hatırlamakta fayda bulunduğu ve bu düzelem üzerinden;  

  • Taslağın nesnel ve objektif durumla örtüşmeyen genel gerekçesinde; "yaşanabilir ve sürdürülebilir kentsel ve kırsal çevrelerin oluşturulmasına, nitelikli ve güvenli yapılaşmanın sağlanmasına, marka şehirlerin oluşturulmasına ve uluslararası ortamlarda rekabet edilebilir bir meslek ortamının hazırlanmasına ilişkin iş ve işlemler yürütmek üzere teşkilatlanmıştır" denilmekte ve "Bu hedefe ulaşılmasında mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin önemli bir yer tuttuğu açıktır. Bu hususta  özellikle yapıların projelendirmesi, uygulanması ve denetlenmesinde görev alan meslek mensuplarına büyük görevler düşmektedir."... "Yapı ve tesisat müteahhitlerimizce gerek uluslararası, gerekse iç piyasada yapım işlerine yönelik olarak önemli başarılar elde edilmesine karşın, diğer mimarlık ve mühendislik hizmetleri noktasında aynı ivmenin yakalanamadığı gözlemlenmekte olup, uluslararası ortamlarda rekabet edilebilirlik ve tanınırlık konusunda eksiklik hissedilmektedir."

"Yapı sektöründe dış piyasalarda gösterilen başarının ülkemiz içinde bütün yerleşmelerde aynı ölçüde kendini gösterememesinin nedeninin ülkemizdeki mimarlık ve mühendislik hizmetlerine dair müşavirlik sisteminin sağlıklı bir şekilde kurulamamasından kaynaklandığı değerlendirilmektedir." ifadelerine yer verilmek suretiyle, Türkiye‘deki mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin başarısız olduğu ön plana çıkarılarak, kurulacak "Teknik Müşavirlik Kuruluşları" ile bu başarısızlığın önüne geçilebileceği vurgulanmaktadır.
Bu gerekçelerin yaşanan gerçeklikle bağdaştığını söylemek olanaksızdır. Eğer bir eksiklik var ise bu merkezi idarenin meslek mensuplarına ve kamuya yönelik koruyucu hükümlerinin; bazen KHK‘ler bazen kanun teklifleri ile çok sık olarak da düzenleyici işlemlerle ortadan kaldırılmasıdır.

 


Yasalar, toplumsal ihtiyaç haline gelen sorunlara yanıt vermek üzere objektif tespitler üzerine gerekçelendirilir. Oysa söz konusu taslakların objektif tespitler üzerine kurgulanmamış, ancak proje ve kamusal denetim hizmetinin sermaye şirketlerine pazar olarak sunumuna yönelik düzenlenmiş olduğu görülmektedir.

 


Taslağın kimi düzenlemelerinin; objektif olmayan gerekçeye dahi uygun düzenlemeleri içermediği görülmektedir. Yasa taslağında ve gerekçesinde kullanılan dil ve bazı teknik ifadeler ve çelişkiler de bu yasa taslağının sipariş üzerine kaleme alındığını; asıl maksadının; ekonomik politikasını kentsel rant üzerine ve kamusal ve özerk olması gereken her alanın özelleştirilmesine ve yatırımcının kârını arttıracak şekilde hizmet verir hale getirilmesine odaklamış olduğu,  bu nedenle, ekonomik kriz ve açmazlarına kısa vadeli çözümler bulabilmek adına ilgi sahasına giren her alanı hiçbir kurum ve kural tanımadan düzenlemeye çalışıldığı görülmektedir. Kanunların çıkarılma amacının kamu ihtiyacı ve kamu yararı olduğu aşikârken, bu kanun taslağının yasalaşması halinde, sermaye şirketlerinin kâr taleplerine hizmet edeceği açıkça anlaşılmaktadır.

 


Daha önceki değerlendirmelerimizde belirttiğimiz gibi görüş istenen bu taslakların da öncekilerde olduğu gibi; Bakanlığın 2010-2023 yılları için öngörülen KENTGES Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı‘na dahi aykırı olarak; "Türkiye‘deki mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin başarısız olduğu, kurulacak teknik müşavirlik kuruluşları ile bu başarısızlığın önüne geçilebileceği, yatırımcının önündeki engelleri kaldırmak" şeklinde ifade bulan yaklaşım doğrultusunda hazırlandığı; taslağın, kentsel dönüşümü gerçekleştirmek için tüm engelleri bertaraf etme amacını güttüğü; aynı zamanda doğal, kültürel mirası da göz ardı ederek sektörü "piyasa ilişkileri" çerçevesinde yeniden kurgulayan, maksimum "imar rantı odaklı" düzenlemeleri içerdiği gözden kaçmamaktadır.

 


Yapı üretim ve denetim sürecinde mimar ve mühendisleri etkisizleştirerek, her ölçekte plan, proje - yapı üretim ve denetimini sermaye şirketi olan müşavirlik firmalarına bırakan; mimarlık-mühendislik-planlama hizmetlerini de bu amacı gerçekleştirmek üzere kurgulanan sistemde ancak teknik müşavirlik kuruluşlarının taşeronu şeklinde çalıştıracak, ücretli çalışanları ise tüm özlük ve sosyal haklardan yoksun bırakacak bir yaklaşımla hazırlanan taslak; aynı zamanda yerel yönetimler ve meslek odalarını sürecin dışında tutarak, tüm yetkileri merkezde toplayan bir yaklaşım sergilemektedir.

 


Yapı Denetimi sistemini bir bütün olarak ele alan ve sorunlara yönelik çözüm önerilerimizi içeren raporlarımız bir çok defa Bakanlığa iletilmiş olmasına karşın, bugüne kadar, gerek yasada, gerek yönetmelik düzenlemelerinde yapılan değişiklikler TMMOB‘ye bağlı ilgili odaların değerlendirme kriterleri ve önerileri dikkate alınmadan hazırlanmakta olduğu görülmektedir.

 

 
Yapı üretim ve denetim sürecinin, öncelikle kamu yararı ilkesi göz önünde bulundurularak; sistemin sermaye odaklı değil, kamu yararı odaklı olarak ele alınması; yapı üretim sürecinde uygulanacak politikalar ve getirilecek düzenlemelerin, ilgili tarafların (Bakanlık, Belediyeler, Meslek Odaları, Üniversiteler, sigorta sektörü, vs.) temsilcilerinin katılımıyla oluşturulacak bir diyalog ortamında görüşülmesi ve geliştirilmesi, sağlıklı yaşam çevrelerinin oluşturulması açısından önem arz etmektedir.

 


Bu bağlamda, mimarlık, mühendislik ve planlama meslek mensuplarını ve meslek odalarını dışlayıcı yaklaşımların bir kenara bırakılarak; sürece katılımı idarenin keyfiyetine bırakmaksızın, katılımı esas alan ve tüm aktörlerin sorumluluk almasını, eşgüdümlü, demokratik ve bir arada çalışmasını sağlayacak  bir yaklaşım, yapı üretim ve denetim mekanizmalarında arzulanan gelişmişliği sağlayacaktır.

 

TMMOB tarafından hazırlanan ve ilgili odalar tarafından Birlik görüşü hazrılanmış ve 31 Mayıs 2013 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘na sunulmuştur.

 

TMMOB YAPI DENETİM KANUN DEĞİŞİKLİK TASARISI GÖRÜŞÜ İÇİN TIKLAYINIZ

Okunma Sayısı: 524
Fotoğraf Galerisi