TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

YARGIDAN HEDEF ŞAŞIRTANLARA YANIT!

YARGIDAN HEDEF ŞAŞIRTANLARA YANIT!
MERKEZ
13.04.2009

Belediyenin 15.12.2008 tarih ve 2965 sayılı kararının, Anayasal sorumluluğumuz ve hak arama özgürlüğümüzün ihlali olarak gördüğümüz için iptali için dava açılmıştır. Açmış olduğumuz davaya 10. İdare Mahkemesi’nce yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir.

BASINA VE KAMUOYUNA

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi 15.12.2008 tarih ve 2965 sayılı kararı ile Belediye‘nin ihale ettiği veya ihale hazırlığı, açılan davalar neticesinde engellene hizmet olarak kabul edilmiş ve engellenen ! bu hizmetlerin pankartlarla ve el ilanlarıyla davayı açanların bütün Ankara Halkına duyurulmasına karar verilmiştir.

Bu kararın en önemli örneği de Atatürk Orman Çiftliği‘nin planlaması ile ilgili açmış olduğumuz davalar sonucunda Ankara 13. İdare Mahkemesi‘nce verilen iptal kararları ve bu kararlar neticesinde AOÇ arazisinin değişik yerlerine asılan pankartlar ile meslek odalarımızın adeta Ankara‘lılara şikâyet edildiği görülmektedir.

Söz konusu karar ile TMMOB Peyzaj Mimarları Odası ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi‘nin meslek odalarımızı adeta suçlu imiş gibi gösteren kararla, dayanağını Anayasa‘nın 135. maddesi ve Kuruluş kanunlarımızdan aldığımız yetki ve sorumluluğumuzla idarenin hukuka aykırı işlem ve eylemlerini yargı önüne taşımak görevimiz adeta hizmeti engellemek olarak Ankara‘lılara şikâyet edilmekte, meslek odalarımız belirli odaklara hedef olarak gösterilmektedir.

Belediyenin 15.12.2008 tarih ve 2965 sayılı kararının Anayasal sorumluluğumuz ve hak arama özgürlüğümüzün ihlali olarak gördüğümüz için iptali için dava açılmıştır. Nihayet açmış olduğumuz davada Ankara 10. İdare Mahkemesi‘nce 2.4.2009 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir.

Mahkemenin gerekçesinde, Hukuk Devleti‘nin, işlem ve eylemlerinde, hukuk kurallarına bağlı olan ve vatandaşlarına hukuki güvenlik sağlayan devletini ifade ettiği, yönetilenlere en güçlü en etkin ve en kapsamlı biçimde hukuksal güvencenin sağlanması, tüm devlet organlarının eylem ve işlemlerinin hukuka uygun olması ile gerçekleşebileceği, Hukuk Devleti olmanın koşullarından birisinin ve en önemlisisin idarenin hukuka bağlılığı ilkesi olduğu, özel ya da tüzel kişilerin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olup, bu hususun Anayasanın 36. maddesi ile teminat altına alındığı belirtilmekte; bu kişilerin açmış oldukları davalar sonucunda verilen kararların gecikmeksizin uygulanması anayasal ve yasal bir zorunluluk olduğuna dikkat çekilmektedir.

Oysa davada, Belediyece Anayasanın 36. maddesiyle teminat altına alınan "hak arama hürriyeti" kapsamında dava açan meslek odalarının, açmış oldukları dava sonucunda verilen karara göre gecikmeksizin işlem tesis edilmesi yerine, bu kişilerin dava açmak suretiyle kamu hizmetlerini engelledikleri yönünde kamu oyuna duyuruda bulunularak, üzerlerinde kamu oyu baskısı oluşturmak suretiyle dava açma haklarının önüne geçilmeye, idarelerinin tesis ettiği işlem ve eylemlerinin hukuka uygun olup olmadığının bağımsız ve tarafsız yargı organınca denetlenmesinin engellenmeye çalışıldığı görüldüğüne dikkat çekilmiş, tesis edilen dava konusu işlemde, Anayasanın 2 maddesinde yer alan "hukuk devleti" ilkesi ve "hak arama hürriyeti"ni düzenleyen 36. maddesi ile temel hak ve hürriyetlere dokunulamayacağına ilişkin olan 12. maddesine uygunluk bulunmadığının tespit edilerek yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği belirtilmiştir.

Söz konusu karar ile Büyükşehir Belediyesi‘nin hukuki denetime bile tahammülünün olmadığı birkez daha görülmektedir.

Belediye yönetiminin, kazanılan mahkeme kararlarının uygulanması yerine, bu kararların iptali için yargı organlarını harekete geçiren meslek odalarını Ankara halkına hedef olarak gösterilmesi uygulamasından derhal vazgeçilmesini, bu uygulama ile Ankara‘nın değişik yerlerine asılan pankart ve tabelaların derhal kaldırılması, bu uygulama için Belediye bütçesinden harcanan bedelin kamuoyuna açıklanması, hukuka saygılı bir yönetimin tavrı olacaktır.

Bu uygulamaya son verilmediği, savunma dilekçelerinde adeta saldırgan bir tavırla "biz biliriz, meslek odaları hiçbirşey bilmiyor" iddialarını terk etmedikleri, belediye encümenin de alınan ihale kararları ile ihale hazırlık süreçlerini şeffaf hale getirmedikleri sürece, meslek odaları olarak Anayasal haklarımızı kamu adına sonuna kadar kullanacağımızı, aksi uygulamalarda yetkililerin sorumluluğu için yasal süreçlerin işletileceğini kamuoyuna saygı ile duyururuz.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası

 

Okunma Sayısı: 1341